Teneke Müzesi | Türk Teneke Ambalaj Tarihçesi | Teneke Kutu İhracatı
16487
page,page-id-16487,page-template-default,ajax_fade,page_not_loaded,,vertical_menu_enabled,no_animation_on_touch,paspartu_enabled,paspartu_on_top_fixed,paspartu_on_bottom_fixed,vertical_menu_inside_paspartu,side_area_uncovered_from_content,qode-theme-ver-7.4,wpb-js-composer js-comp-ver-4.5.2,vc_responsive
 

Teneke Kutu İhracatı

 

Teneke kutu ihracatı ise ancak 1970’li yılların sonuna doğru İran’a alüminyum çek-aç kapaklı teneke kutu ihracatı ile başlamıştır. 1980 sonrasında ihracata dayalı büyüme modelinin benimsenmesi ve devlet tarafından ihracata yönelik teşviklerin uygulamaya konulmasından sonra kutu ihracatı artmıştır. Elimizdeki sağlıklı ihracat bilgileri ise 1984 sonrasına aittir. Bu dönemde ihracat, daha çok ihracat şirketleri üzerinden yapılmıştır. 1984 yılında kutu ihracatının yüzde 97,5’i olan yaklaşık 3 bin ton teneke kutu Irak ve İran’a, kalanı ise çok az miktarda 4 farklı ülkeye yapılmıştır. 1985 yılında teneke kutu ihracatı yüzde 22 civarında artarak 4.787 tona yaklaşmıştır. 1986 yılında Botaş tarafından Irak’a 3.680 ton ve Tasaş tarafından İran’a 917 ton ihracat gerçekleştirilmiştir. Fakat bir sonraki yıl ihracat büyük bir düşüş göstererek 4.660 tondan 1.959 tona gerilemiştir. 1988 yılında ise Türkiye’deki  diğer kutu üreticilerinin de ihracata başlaması ile Irak’a yapılan ihracat 5 bin tona ulaşarak rekor kırmıştır. Bu dönemde Irak’a yapılan ihracat, toplam teneke kutu ihracatının yüzde 93’ünü teşkil eder duruma gelmiştir.

 

1988 yılında sağlanan bu başarı, ondan sonraki yıllarda tekrarlanamamış, tam aksine 1989 yılında ihracatta şok bir düşüş yaşanarak 7,5 milyon dolardan 500 bin dolara gerilemiştir. Bu şok düşüş, Irak’ın Türkiye’ye borcunun çok artmış olması nedeniyle  Özal Hükümeti tarafından Irak ihracatının büyük oranda durdurulması üzerine  yaşanmıştır. Irak ihracatının yaklaşık 4.500 tondan (7 milyon dolar) sadece 30 tona (70 bin dolar) düşmesidir. 1989-1996 yılları arasında kutu ihracatı 1 milyon doların altında seyretmiş ve 1991 yılında 97 bin dolar seviyesine düşerek ihracatın başladığı ilk yıldan sonraki en düşük seviyesini görmüştür. 1998 yılı başından itibaren ihracat tekrar artmaya başlamıştır. Burada dikkati çeken değişiklik, bir veya iki ülkeye çok miktarda ihracat yapmak yerine,
çok sayıdaki ülkeye değişik miktarlarda ihracat yapılmaya başlanmış olmasıdır. 2001 yılında yaşanan bankacılık krizinin etkileri sektöre 2002 yılında yansıdığı için 2002 yılı hariç tutulursa, kutu ihracatı 2007 yılına kadar hem miktar olarak, hem de ihracat yapılan ülke sayısı bakımından ciddi oranda ve devamlı artmıştır.

 

2004 yılında ihracatta yüzde 100’lük bir büyüme gerçekleşmiştir. 2011 yılında ihracat 13,2 bin tona (33 milyon ABD doları) ulaşmıştır. 2012 ve 2013 yılları bu rekorun altında kalmıştır. Bunun ana nedeni, son yıllarda Suriye’ye yapılan ortalama 3.500 ton (8 milyon ABD doları) mertebesindeki kutu ihracatının iç savaş nedeniyle sıfırlanmasıdır.

 

Boş kutu ihracatında en büyük engel nakliye masraflarıdır. Bu nedenle uzak bölgelere ihracat yapmak ve yerel üreticilerle rekabet etmek çok zordur. Dolayısıyla komşu ülkelerle olan siyasi ilişkiler, teneke ambalaj sanayisi için çok önemlidir.

 

Teneke kutu ihracatının ülkeler bazında incelenmesi

 

Türkiye’nin teneke ambalaj ihracatı ülkeler bazında incelendiğinde, 1980’li yılların başından sonuna kadar en önemli iki ihracat müşterisinin Irak ve İran olduğu görülür. 1990’lı yıllarda ise bu iki ülkeye yapılan ihracat durma noktasına gelmiş ve o ülkelerin yerine daha çok sayıda başka ülkeler devreye girmiştir. Bunların en önemlileri Ürdün, Bulgaristan ve Suriye’dir. 2000’li yıllarda ise mevcut ülkelere İsrail, Rusya, Mısır ve Hollanda gibi ülkeler de eklenmiştir. 2007-2011 yılları arasındaki dönemde açık farkla en fazla kutu ihraç ettiğimiz ülke Suriye olmuştur. İç savaş nedeniyle bu ülkeye yapılan ihracat durunca, onun yerini kısmen Ürdün almış ve böylece ihracattaki düşüş bir nebze frenlenmiştir.

 

İhracat yapan metal ambalaj firmaları açısından konuyu incelersek, 1980’li yılların başında sadece 2-3 şirket ihracat yaparken, bugün onlarca firmanın ihracat yapması olumlu bir gelişmedir. En çok ihraç edilen ürünler, konserve kutusu, aerosol kutuları, kolay açılır kapaklar, kavanoz kapakları, taçlı kapaklar, fantezi kutular ve yemeklik yağ kutularıdır.

ihracat-5

 

ihracat-6Öner Teneke Ambalaj Makine Müzesi’nde sergilenen kollu kapama makinası

 

Teneke ithalatında olduğu gibi, teneke kutu ithalatı ve ihracatıyla ilgili sağlıklı veriler elde etmek de güçtür. Bu alanda, 1984 yılından öncesine ait ihracatla ilgili bir veri bulunamamıştır. 1999 yılından sonraki TÜİK’ten alınan bilgilerde de birçok tutarsızlıklar ve şüphe uyandırıcı noktalar mevcuttur. Bunun nedeni, ithalat ve ihracat işlemlerinin farklı GTİP kodları kullanılarak yapılmış olması veya ithalatçı firmaların zaman zaman Türk ihracatçı firmalarından farklı tarife istekleri olmuş olabilir. Bu nedenle 1999’dan sonraki bilgilere şüphe ile yaklaşılmaktadır. Ayrıca aynı nedenlerden dolayı yıllara göre aerosol kutusu, kavanoz ve taçlı kapak ihracat ve ithalat bilgileri, bu ürünlerdeki hata oranı kutuya göre çok daha yüksek olduğundan verilememiştir.

 

ihracat-7

 

Burhan Felek’in Kaleminden… “Bir Emektarın Şikayeti”

 

Hep tanırsınız?
Gençliğinde parlaktı. Yaşlanınca o parlaklığı kalmadı. Fakat ölünceye kadar hizmete yemin etmiş, sadık, vefakâr bir nesnedir.
Tenekeden bahsetmek istiyorum; gaz tenekesinden. Gerçi bugünlerde biraz rağbette görünüyor ama, ne olsa kendisine karşı yapılan muamele hizmeti ile mütenasib değildir. Onu:
– Talihim olsa teneke olmazdım! demekte haklı bulurum.
İlk hizmete girişi petrol taşımakla başlar.
Kendisi diyor ki:
– Önce yalnız petrol taşıyacaksın! dediler, inandım. Hakikat işe öyle başladık. Petrolü boşalttıktan sonra şöyle bir (oh!) diyeceğim ümidinde iken bu sefer zeytinyağı doldurdular.
Bir müddet de bu hizmette bulunduk. Ben yağcılığı sevmem. Onun için bu iş hiç hoşuma gitmedi. Lâkin ne çare! Emir emirdir. Biraz sonra eski parlaklığımız gitti diye peynir tenekesi yaptılar.
Meded Allah! O ne berbat şeydir efendim! Kokmuş keçi peynirleri mi, imansız çayır peynirleri mi? Beğen beğendiğini al! Üstelik bir kova da salamura!
Ne yapalım! Geçim dünyası! Ona da eyvallah! dedik. Bir müddet de böyle geçti. Her peynir dolduruşta dibimizi yoklar, sızdırıp sızdırmadığımızı kontrol ederlerdi. Sanki içeri koyacakları mücevhermiş gibi.
Bir iki defa tenekeci elinde ameliyat gördüm. Sızan yerlerimizi lehimlediler. Ses çıkarmadık. Çünkü bunu yapmazlarsa hangi hizmete gideceğimi biliyordum.
Nihayet korktuğum başıma geldi. Şimdi çöp tenekeliği ediyorum, evet! Çöp tenekeliği!
Pırıl pırıl petrol tenekeliğinden bu hale düşeceğim kimin aklına gelirdi. Lâkin neyleyeyim? İnsanoğlunun eline düşen için böyle şeyler olağandır.
Ben ki; petrolü güç hazmeder, zeytinyağına tahammül edemez, salamura peynirinden nefret ederdim.
Şimdi çöp tenekeliği ediyorum dostum! Allah adama götürdüğü kadar vermesin! Neler götürmüyor, neler taşımıyoruz. Buna da alıştık. Zerzevat çöpü, sardalya kutular, limon, yumurta kabukları… Hepsi ne ise; lâkin bazen çarşıdan öteberi sarılı kâğıtlar geliyor, içlerinde yeni şiirler bulunuyor. Onlara tahammül edemiyorum işte. Bütün ümidim nerede biliyor musun?
Çöp tenekeliğinden çırağ edilip bir dam üstüne veya tahtaperdeye çakılmakta. Orada ilâmaşallah çürüyüp dökülünceye kadar güneş, yağış kalmayı umuyorum. Hem tebdili hava olacak, hem hizmet.
(İçini çekerek devam etti):
-… İnsanda talih olmalı.. Kilosu 20 liraya havyarı bize emniyet ederler, Soma şarapları, apdest ibriği, yoğurt kaşığı, yoğurt tenekesi, rende, huni, su kovası, kevgir, her türlü konserve kutuları bizden olur. Bunca hizmetimize mukabil sonumuz çöplüktür.
Buna mukabil hiç altın havyar kutusu, altın rende veya bir altın huniye tesadüf ettiniz mi?
Bu derece kalp, işe yaramaz, kimseye hizmeti dokunmaz bir madenin de gördüğü rağbet meydandadır. Bilezik yapıp kolunuza, yüzük yapıp parmağınıza takarsınız!
Ne olur, bir de teneke bilezik taksalar! Bu kadar hizmetimiz var yahu!
Dedim ya! Allah kimseyi ademoğlunun eline düşürmesin.
Gaz tenekesi diye hizmete alır, çöp tenekeliği yaptırır.
Kadir kıymet bilen yok ki; benden sana nasihat kuzum!
Sakın teneke olma!
Ne çeşit olursa olsun! Ve eğer bir maden olmak mukadderse bakırı da tavsiye etmem! Merguptur [aranır] ama kalaylanmak ihtimalin vardır.
Reyini sorarlarsa ya platin, ya altın ol. Gümüş dahi tehlikeli. Belki kaşık oluverirsin!
Cumhuriyet, 18 Nisan 1941

prev book next