Tenekenin keşfi
Teneke olarak adlandırılabilecek ilk yassı materyalin 1240 yılında Bohemya’da üretildiği tahmin edilmektedir. Dövülerek saç haline getirilmiş demirin kalayla kaplanması yoluyla imal edilen ilk teneke örnekleri, kısa zamanda ne kadar yararlı ve kullanışlı bir malzeme olduğunu kanıtladı. Giderek artan teneke üretimi, 15. yüzyıla gelindiğinde bir ihraç kalemi olmuştu. İngiliz arşivlerinde, 1483 yılında Almanya’dan İngiltere’ye teneke ithal edildiğini gösteren kayıtlar mevcuttur. Mutfak takımları, süt güğümleri, çeşitli kutu ve saklama kapları, tenekenin başlıca kullanım alanlarıydı. Teneke levhalar ayrıca bina yapımında ve çatılarda bir kaplama malzemesi olarak da kullanılıyordu. 1618’de Almanya’nın Saksonya bölgesinde irili ufaklı 12 işletmenin teneke imalatı yaptığı, buradan birçok ülkeye ihracatın gerçekleştirildiği ve Dresden şehrinin teneke ticaretinin merkezi durumuna geldiği bilinmektedir.²
“1 Michael McCarthy, Ships’ Fastenings: From Sewn Boat to Steamship, Texas A&M University Press, 2005, s. 135.
2 Oğuz Aydemir, Teneke Ambalaj Notları, Hilal Ambalaj, 1983.”
Fransa’da tenekeci atölyesi.
1618 yılında başlayan ve kıtanın haritasını tamamen değiştirerek bugünkü Avrupa’nın temellerinin atılmasına neden olan Otuz Yıl Savaşları, teneke üretiminin coğrafyasında da değişikliklere yol açtı. Savaşlardan oldukça etkilenen Almanya’da üretim düşerken, farklı ülkelerden Bohemya’ya gelerek teneke yapımını öğrenen ustalar sayesinde teneke endüstrisi yeni ülkelere de yayıldı. Buna rağmen 18. yüzyıl ortasına kadar Almanya’nın teneke üretimindeki üstünlüğü devam etti. Bu nedenle tenekenin keşfinden yaklaşık 1750 yılına kadar olan ilk dönem “Alman Evresi” olarak bilinir.¹
“1 W. E. Minchinton, “The Diffusion of Tinplate Manufacture,” The Economic History Review, Cilt 9, Sayı 2, Aralık 1956, s. 349.”
Teneke endüstrisinin 1750’den 1930’a kadar olan ikinci evresine damgasını vuran İngiltere’de ise teneke sanayisine yönelik ilk girişim, 1623 yılında John Tilte’nin Almanya’daki geleneksel üretim yöntemine uygun bir imalathane kurmasıyla başladı. Ancak bu girişim sermaye yetersizliği nedeniyle başarılı olamadı. Ardından, 17. yüzyılın önemli mühendislerinden Andrew Yarranton ve İngiltere’nin en büyük demir üretim tesislerinden birine sahip olan Ambrose Crowley, teneke imalatını öğrenmek üzere Saksonya’ya bir seyahat yaptılar. Ülkelerine döndükten sonra bu konuyu daha da geliştirmeye çalışan iki ortak, Saksonya’da gördüklerinden farklı olarak haddelenmiş demir levhalardan teneke yapmayı başardılarsa da, bu bir deneme üretiminden ileriye gidemedi. O yıllarda İngiltere’de patent alma kurallarının çok sıkı olması ve patent almadan yeni bir üretimin yapılamaması, bu alandaki gelişmelerin önünü kesti. Bu nedenle 1700’lü yıllara kadar İngiltere’de teneke endüstrisi gelişmek için kendine uygun bir ortam bulamadı. Ancak 17. yüzyılda Almanya’dan teneke ithalatının zorlaşması, İngiltere’de teneke üretiminin hız kazanmasını sağladı. Aynı yüzyıl içinde İngilizler, teneke üretiminde devrim niteliğinde gelişmelere imza attılar.
Hollanda’da tenekeci atölyesi.
Bunlardan biri, 1680 yılından sonra akarsu enerjisinin haddeleme sanayiinde kullanılmasıydı. İngiltere’deki teneke üretiminin Bohemya ve Saksonya’dakinden en önemli farkı, Kıta Avrupası’nda demir levhaların dövülerek yapılmasıydı. Bu nedenle hep aynı kalınlıkta levha üretilmesi mümkün olmuyordu. Oysa İngiltere’de levhalar, demir çubukların haddelenmesi yoluyla elde ediliyordu ve kalınlıkları daha düzgündü. Daha önce bakır, altın ve gümüş gibi yumuşak metallerin silindirlerin arasından geçirilerek levha haline getirilmesinde kullanılan bu teknik, ilk kez 1680 yılında İngiltere Staffordshire’da demir levha yapmak için kullanıldı. 1697 yılında Güney Galler’de Potypool Haddehanesi’ni kuran Capel ve oğlu John Hanbury, 1730 yılında haddelenmiş demir levhadan üretilmiş ilk patentli ticari tenekeyi satışa sundu. Bu nedenle John Hanbury, modern teneke endüstrisinin kurucusu sayılır.
Bu girişimi birkaç yıl sonra, 1737’de Charles Gwynn tarafından Batı Galler’de kurulan Kidwelly Tinplate Works adlı firma izledi.¹ 1750 yılına gelindiğinde İngiltere’de teneke üretimi yapan tesislerin sayısı 4’e ulaşmıştı. İngiltere’de geliştirilen haddeleme yöntemi, bugün Almanya’nın tek teneke üreticisi olan Rasselstein fabrikasında 1769 yılında kullanılmaya başladı.² 1781 yılında James Watt’ın ilk buhar makinesinin patentini alması ise hem madenlerin çıkarılması, hem de işlenmesinde bir devrim yarattı. İngiltere’de uygulanan yeni yöntemlerin maliyeti düşürmesi nedeniyle Alman teneke üreticilerinin ihracat şansı giderek azaldığından, birçok firma kapısına kilit vurmak zorunda kaldı. Böylece İngiltere, teneke üretimi ve ticaretinde mutlak hâkimiyetini ilan etti.
İngiltere’de teneke üretiminin merkezi Galler’di. Bu küçük ülke, 170 yılı aşkın bir süre dünyadaki teneke üretimine yön verdi. Galli üreticiler sektöre getirdikleri yeniliklerle bir yandan işçilik maliyetini azaltırken, diğer yandan daha verimli ve daha az fireli üretim yöntemleri geliştirmeyi başardılar. Bu üstünlükleri onlara, dünyadaki teneke ticaretinin yüzde 90’ını ele geçirme olanağını verdi. Galli üreticiler bu dönemde teneke endüstrisinde tekel konumuna geldiler.³
“1 1941 yılına kadar faaliyetini sürdüren bu tesis, günümüzde Kidwelly Industrial Museum adıyla müze olarak kullanılmaktadır.
2 Şirket web sayfası (www.thyssenkrupp-rasselstein.com)
3 Thomas L. Bunting, Tin Plate History, Ann Arbor Argus, 7 Ekim 1892.”
1781 yılında ilk buhar makinesini geliştiren İskoçyalı mucit James Watt.